Siber güvenlik riski var mı? MSB’den açıklama
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, İsrail’in Lübnan’daki dijital terör saldırısından sonra TSK’nın tedbirlerine ilişkin, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, sadece yerli ve milli muhabere sistemleri ve yazılımlar kullanılmaktadır. Üretim sürecine herhangi bir şekilde üçüncü tarafın dahil olması durumunda tedarik ve üretim sürecinde ilave detaylı kontrol mekanizmalarımız işletilmektedir” açıklamasını yaptı.
MSB kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakanlık kaynakları, 30 Ağustos’ta Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu’nda yapılan yemin töreninden sonra sosyal medyaya yansıyan görüntülere ilişkin sorular üzerine, şunları söyledi:
“Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrasında kamuoyuna yansıyan görüntülerle ilgili başlatılan süreç devam etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır. Daha önce de vurguladığımız gibi Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olaylara disiplin anlayışı içerisinde bakmakta ve işlemleri de ilgili hukuk çerçevesinde yerine getirmektedir.”
Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılması
Bakanlık kaynakları, Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılması sonrası TSK’nın da bu konuda tedbir alıp almadığına dair sorular üzerine, şu ifadeleri kullandı:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, sadece yerli ve milli muhabere sistemleri ve yazılımlar kullanılmaktadır. Üretim sürecine herhangi bir şekilde üçüncü tarafın dahil olması durumunda tedarik ve üretim sürecinde ilave detaylı kontrol mekanizmalarımız işletilmektedir. Gerek icra ettiğimiz harekatlarda gerekse Ukrayna’da yaşanan savaş ve Lübnan örneğinde olduğu gibi her türlü gelişme sonrasında alınan dersler kapsamında tedbirler gözden geçirilmekte, yeni tedbirler geliştirilmektedir.
Bu olay özelinde de Milli Savunma Bakanlığı olarak gerekli incelemeleri yapıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz son yıllarda muhabere, bilgi sistemleri, elektronik harp ve siber alanda Türk mühendislerinin desteğiyle çok daha güçlü hale gelmiştir.”
İran’ın 2 milyon göçmeni sınır dışı etme kararı
İran’ın 2 milyon göçmeni sınır dışı etme kararı sonrası bunların Türkiye’ye gönderilip gönderilmeyeceğine dair sorulara karşılık kaynaklar, şunları kaydetti:
“Sınır dışı etme, bulunulan ülkeden kolluk marifetiyle vatandaşı olunan ülkeye, transit gidilecek ülkeye veya başka bir ülkeye gönderilme işlemidir. İran’ın 2 milyon göçmeni sınır dışı etme kararından, bu göçmenlerin Türkiye’ye gelecekleri anlamını çıkarmak yanlıştır. Sınırlarımız çok yoğun teknolojik sistemlerle korunmaktadır. Alınan yoğun tedbirler sayesinde hudutlarımızdan geçmeye çalışan kaçak göçmen sayısı da son 5 yılın en düşük seviyesindedir. İran’ın göçmenler konusunda tedbirleri artırmasını olumlu olarak değerlendiriyoruz. Bu konuda dezenformasyon yoluyla algı yaratmaya çalışanlara karşı dikkatli olunması önem arz etmektedir.”