Cumhurbaşkanı Erdoğan, BMGK’da konuşuyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitap ediyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 79. oturumu ABD’nin New York kentinde toplandı.
Toplantıda ilk konuşmayı ABD Başkanı Joe Biden yaptı. ABD Başkanı olarak son kez BM’de konuşan Biden, İsrail ve Hamas arasında ateşkes çağrısı yaptı.
Biden’ın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Genel Kurul’a hitap etti. Erdoğan’ın gündeminde İsrail saldırıları vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
“Dost ve kardeş Filistin’in temsilcisini üye ülkeler arasında hak ettiği yerde görmekten mutluluk duyuyorum. Filistin’i tanımayan devletleri de bir an önce tanımaya davet ediyorum.
Ekranda seyredilen krizleri an be an yaşıyoruz.
Gerilimin tam kalbinde yer alan bir ülke lideri olarak sesleniyorum.
BM, milyonlarca insanın hayatını kaybettiği uluslarası barışı korumak için kuruldu.
BM işlevsiz ve hantal bir yapıya dönüşüyor. Dünya beşten büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere daha çok ihtiyaç duyuyoruz.
Bunun en önemli örneği Gazze’de yaşanıyor. 41 bin insan acımasız şekilde hayattan koparıldı.
Savaşta dahi dokunulmaması gereken 820 camiyi 3 kiliseyi, onlarca hastaneyi vurdular.
BM kürsüsünden tüm dünyaya utanmadan meydan okudular. İsrail’in temerküz kampına çevirdiği hapishanelerden sızan görüntüler nasıl bir zulüm yaptığını gösteriyor. Gazze dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir.
Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek için ne bekliyorsunuz?
Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını hiçe sayan katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz?
Ey İsrail’e kayıtsız şartsız destek verenler bu utancı daha ne kadar yaşayacaksınız?
İsrail yönetimi temel insan haklarını hiçe sayarak etnik temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta, topraklarını işgal etmektedir. Filistinliler ise son derece haklı biçimde meşru direniş hakkını kullanmaktadır. Filistin halkının topraklarını işgal edenlere karşı direnişi asildir, onurludur, kahramancadır.
Canları pahasına vatanlarını savunan Filistinli kardeşlerimi yürekten selamlıyorum.
Saldırıların tek nedeni bir avuç ülkenin İsrail’e olan desteğidir. Bu katliama açıkça ortak oluyorlar.
Mayıs ayından beri gidip gelen bir kağıt var. Hamas defalarca ateşkesi kabul etti ama İsrail hükümeti sürekli bir bahane bularak, müzakere ettiği muhatabını kalleşçe öldürerek barış istemediğini gösterdi.
Nasıl Hitler insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa Netanyahu da insanlığın ittifakıyla durdurulmalıdır.
Acil ateşkes sağlanmalı, rehine takası gerçekleşmelidir. İnsani yardımlar Gazze’ye ulaştırılmalıdır.
İsrail’in saldırılarını artırdığı Lübnan halkının ve hükümetinin de yanındayız.
41 bin insanı katledenler, talimatı verenden tetiği çekene kadar işledikleri suçların hesabını vermeden vicdanlar rahata kavuşamaz.
İsrail askerleri tarafından başından vurulan Ayşenur kızımızın da kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki mücadeleyi veriyoruz, vereceğiz.
İsrail halkına herhangi bir düşmanlığımız yoktur. Müslümanlığın hedef alınmasına nasıl karşıysak antisemitizme de karşıyız.
Biz doğruları haykırmaktan çekinmeyiz. Birileri rahatsız olsa da bunu sürdüreceğiz.
Suriye hala istikrardan uzak. Gerçekçi diyalogdan yana olan tutumumuz sürüyor.
Ukrayna’da kalıcı barış hala uzakta. Silahlanma yarışı hızlandıkça diplomasi alanı azalıyor.